CHP'nin İBB Başkan adayı Ekrem İmamoğlu'nun adamlarının "çantalarla" yakalanması, son 5 yıla damgasını vuran parasal ilişkilerin ne boyutlara vardığını göstermeye yetti. Aslında daha işin başındayken, 2020 yılında İmamoğlu'nun belediyede "paralel" bir yapı oluşturduğunu yazmış, bugün adı geçen isimlerden Fatih Keleş ve Ertan Yıldız'dan söz etmiştim. İstanbullu işadamları, bu iki ismi o günden sonra çok daha iyi tanıdı. Boğaziçi öngörünümden belediye iştiraklerine kadar nerede bir iş yapılacaksa ve kime ihale verilecekse adres bu iki isimdi.
İstanbul kulislerinde ve iş dünyasında herkes onlardan birini "Kafa Koparan", diğerini de "Yüzde 7'ci" olarak biliyordu. Komisyon anlamına mı geliyor bilmiyorum ama böyle deniyordu.
Son 5 yılda İBB'yi "paralel" bir biçimde yöneten bu ekip, sadece şehirden ve devletten gelen yasal paraları çarçur etmekle yetinmedi, kayıtdışı çok daha büyük bir para kaynağı yarattı ve kullandı. İşte bu para gücüyle CHP ve İyi Parti'ye yönelik operasyon yapıldı ve genel siyaseti "yönetme" gücü elde edildi.
Kurultay sürecinde kurulan oyunu geç fark eden CHP'liler boşuna feryat etmedi. Açılan döviz bürolarından gönderilen paralarla delegelerin nasıl satın alındığına kadar onlarca şey söylendi. Özellikle CHP'li Erkan Çakır yer ve isim vererek açıklama yaptı.
Hâlâ cevabı aranan çok sayıda soru var.
Mesela israfı bitirdiğinden söz eden İmamoğlu'nun, CHP Parti Meclisi üyelerinden kaçına maaş ödediği veya ödettiği ya da kaç PM üyesine araba tahsis edildiği (kiralanmış da olabilir) merak ediliyor.
Şu basit sorunun cevabı da merak ediliyor: CHP İstanbul Gençlik Kolu Başkanı hangi belediyeden maaş alıyor?
Görünen o ki, tam bir "temiz eller" sürecine ihtiyaç var.
Bu yüzden birkaç gündür adı "çantacılar"a çıkan Tuncay Yılmaz, Fatih Keleş ve milletvekili koruma zırhına sahip olduğu için parayı üstlenen Turan Taşkın Özer'in mal varlıkları açıklanmalı ve paranın izi sürülmeli diye yazıyorum. Şu sıralarda bu isimlere paralel bir isim daha konuşuluyor: Baki Aydöner... CHP'liler özellikle Aydöner'in para hareketlerine dikkat çekiyor.
Kim bakar bilmem ama bakılırsa taşlar yerinden oynar...
***
MALATYA'NIN HEDEFİ 2 MİLYAR DOLAR
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz'la Malatya'dayız. 6 Şubat depreminin yıktığı şehirlerden biri olan Malatya'da da seçim biraz buruk geçiyor. Ana arterleri süsleyen afişler olmasa seçim var mı yok mu anlaşılmayacak.
Seçim havasına yeni yeni giren Malatya'da AK Parti adayı Sami Er açık ara önde görünüyor.
CHP'nin adayı ise son dönemde CHP içinde "Malatyalılar Grubu" diye adlandırılan ve aday belirlemede etkili olduğu söylenen Veli Ağbaba...
Yarış genelde olduğu gibi burada da iki parti arasında geçecek.
Ekonomik sıkıntıların arttığı bir zaman diliminde Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, il il Anadolu'yu dolaşıyor. Malatya'daki ilk durağı Malatya City alışveriş merkeziydi. Merkezin açılışını yapan Yılmaz, yatırımcı işadamı Mehmet Tekinalp'e teşekkür ederken şöyle diyordu:
"Bütün amacımız insanımıza iş ve aş sağlamak. Bunun için yatırımcılara her türlü desteği veriyoruz. Burada 70'i aşkın insan istihdam ediliyor. Bu daha da artarak devam edecek."
Yılmaz, oradan Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak'la birlikte 44 tesisin açılışının yapılacağı Recep Tayyip Erdoğan Dünya Kayısı Ticaret Merkezi'ne geçti. Gerçekten görülmeye değer bir merkez.
Kayısının başkenti Malatya'da artık bütün kayısı üreticileri bu merkezde buluşacak ve dünyanın dört bir yanına ihracat yapacak. Yılda 650 milyon dolar civarında ihracat yapan Malatyalıların önüne bu kez iddialı bir hedef konuyor: Yılda 2 milyar dolar.